“Dracula’nın İzinde Tarihe Yolculuk”
Dünya ve Olimpiyat şampiyonu jimnastikçi Nadia Comaneci ve komünist dönem boyunca gelen sportif başarılarla da tanınan Romanya’nın ticaret merkezi ve eski Romanya Prensliği’nin 1862 yılından bu yana başkenti olan Bükreş, ülkenin güneydoğusunda ve Tuna Nehri’nin kollarından birinin kıyısında yer alıyor.
Avrupa Birliği’ne bağlı altıncı büyük şehir olan Bükreş’in isminin Dambovi?a Nehri’nin kıyısında bir kilise inşa eden Bucur isimli bir çobandan geldiği rivayet ediliyor. Bucur sözcüğünün kelime anlamı ise sevinç.
Arkeolojik anlamda herhangi bir veri olmamakla beraber, III. Vlad Tepeş namı diğer Kazıklı Voyvoda’nın tahtta olduğu dönemlerdeki tarihi kayıtlarda ismine rastlanan şehir, Eflak Devleti’nin başkenti olan Tirgovişte’yi korumak için yapılan Bükreş Kalesi’yle biliniyor. (Yakaladığı Müslüman esirleri kazığa oturtarak öldürmesi nedeniyle Osmanlılar Tepeş’e Kazıklı Voyvoda derler.)
Ülkenin kültür, sanat, yazılı ve görsel basınının da merkezi konumunda olan şehir, 1930 yılların başında zarif mimarisi ve elit tabakadan halkıyla Doğu’nun Küçük Paris’i adıyla anılır.
2. Dünya Savaşı, yaşanan depremler şehrin tarihi merkezini çok tahrip etse de, Çavuşesku zamanında ekonomik ve kültürel açıdan Doğu Avrupa’nın en büyük şehirlerinden biri olmayı başarır.
Çok sayıda üniversitenin bulunduğu Bükreş, Avrupa’nın her köşesinden gelen öğrenciler için ucuz ve eğlenceli bir hayat sunar. Yeni yerleşim yerleriyle konut sorunu yaşamayan şehir oldukça planlı yapılmış. Nüfusu Avrupa Birliği’ne bağlı ülkelerle kıyaslandığında oldukça genç olan şehirde, devrim sonrasında komünizmin etkisinin silinmesiyle kültür, sanat ve turizm oldukça gelişmiş durumda.
Turizme verilen destekle bugün Avrupa’nın popüler kentlerinden bir haline gelen Bükreş’te, turistler için düzenlenen rehberli ücretsiz turlara katılarak, Ortaçağ esintileri yaşatan dar sokakları, meydanları, tarihi binaları 2 saat içerisinde dolaşabilirsiniz. Yarım günlük bisikletli rehberli turun fiyatı ise oldukça uygun.
Yine rehber eşliğinde Parlamento Binası içindeki turlara da katılmalısınız. Çok sayıda park bulunan kentte, kominist döneme tanıklık etmek isterseniz Pantelimon ve Militari bölgelerini dolaşmalısınız. Antikacılar ve sanat galerilerine de göz atın, mutlaka size hitap birşeyler bulacaksınız.
Eski Kraliyet Sarayı'nın içinde yer alan Ulusal Sanat Müzesi'nde Monet, Rembrant gibi ünlü ressamların eserleri dışında Rumen sanatçılara ait eserleri de sergileniyor.
1850 yılında yapılan Büyük Sinagog'da yer alan Yahudi Tarihi Müzesi'nde, Yahudi toplumuna ait el sanatları ve çeşitli eserler yer alıyor.
Çömlekler, antikalar, kristal ve seramiklerden oluşan geleneksel el sanatları kentte turistlerin en çok aldığı ürünler. Dünyaca tanınan markaların satıldığı mağazalarla dolu alışveriş merkezleri, sanat galerileri, özel butikler, kitapçılar, el sanatları ve hediyelik eşya satan dükkanlar arasında her keseye uygun olanını bulabilirsiniz. Sizi mutlu edecek meyve, sebze ve organik ürünlerin satıldığı çok sayıda semt pazarı bulunan şehirde, antikalar ve komünist dönemden kalma hediyelik eşyalar almak isterseniz Strada Mihai Bravu Bit Pazarı’na da mutlaka uğramalısınız.
Historical Center yakınlarındaki sanat galerilerinden de şehrin ünlü antikalarından alabilirsiniz. Romanya’yı hatırlatacak özgün el yapımı hediyelik ve kıyafetlerden almak isterseniz Romanya Köylüleri Müzesi'ndeki hediyelik eşya dükkanı da size yardımcı olacak.
