Erzincan Otelleri

 “İpek Yolu'nun Kültür Başkenti”

Anadolu’nun en eski kültür merkezlerinden biri olan Erzincan tarih boyunca çok sayıda kültürü bünyesinde barındıran, çok savaş gören ve sıkça el değiştiren bir şehir. Sırasıyla Hitit, Urartu, Med, Pers, Hellen, Roma imparatorlukları kontrolünde kalan şehir, Malazgirt zaferinden sonra Türk egemenliğine geçer.

Kentin isminin Eriza veya Aziriz sözcüklerinden geldiği hatta ilk olarak Etziricin olarak telaffuz edildiğini rivayet ederler.

Hititlerden sonra bölgeyi ele geçiren Persler MÖ 520’lere kadar burada yaşarlar. Büyük İskender’in gelmesiyle birlikte Makedonların eline geçen bölge MÖ 70 yılına yani Romalıların bölgeyi işgaline kadar burada bulunurlar. Hz Osman’ın halifeliği döneminde Müslümanlar tarafından ele geçirilen bölge Bizans ve Persler tarafından sık sık saldırıya uğrar.

Bir süre de Mengücek Beyliği tarafından yönetilen bölge, Selçuklular ile olan yakınlığı ile de biliniyor. Söz konusu Behram Şah Kılıçarslan’ın damadı olarak kayıtlara geçer.

Behram Şah döneminde çok ciddi ilerleyen ve büyüyen şehir, geçirdiği çok büyük depremler nedeniyle önemli yapılarının çoğunu kaybeder.

Alahattin Keykubat tarafından son verilen beylik Yassı Çemen Savaşı ile tarihe gömülür. Keykubat’ın ölümünden sonra devletin başına geçen Gıyasettin Keyhüsrev döneminde de maruz kalınan Moğol saldırıları ile kent Moğolların eline geçer. Anadolu Selçuklu’nun yıkılması ile de bölge İlhanlılar’ın eline geçer.

1534’te Sultan Süleyman tarafından ele geçirilinceye kadar sık sık el değiştirir şehir. Uzun bir süre Osmanlı egemenliğinde kalan Erzincan birinci dünya savaşında Ruslar tarafından işgal edilir. Bundan cesaret alan Ermeni çeteleri de isyan ederler. Daha sonra yapılan antlaşma ile Ruslar bölgeden çekilse de Ermeni çeteleri tarafından çok ciddi zarar görür bölge.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 1939’da çok şiddetli bir deprem atlatan şehir çok ciddi zarar görür ve bu nedenle daha yukarıda bir bölgeye taşınmak zorunda kalır. Tarihsel yapılarının tümüne yakınını bu depremde kaybeden şehir hakkındaki bilgilerin büyük bir çoğunluğu yazılı kaynaklardan elde edilmekte.

Bölge ekonomisini tarım ve hayvancılığı oluşturuyor. Özelikle çok lezzetli bir mutfağa da sahip olan şehir, el işçiliği, bakır, ve halı dokumacılığı konusunda bölgesinin en önde geleni.

Bölgede bulunan Altın şehir kalıntılarını gezmek, Terzi Baba Türbesini ve Mama Hatun Külliyesini ziyaret etmek, Ekşisu’da doğal maden suyunu içerken kaplıcalarda günün stresini amak güzel olur.

Halı dokumacılığı yanı sıra özellikle bakırcılık yönünden çok gelişmiş olan şehir de bulunan çok sayıdaki hediyelik eşya ve gıda mağazalarından alışveriş yapılabilir.

İLÇELER

Çayırlı

Şehir merkezine 114 kilometre uzaklıkta bulunan ilçede, Keşiş dağı üzerindeki krater gölü, büyük yayla gölü, yedi göller, kartallı gölünün yanı sıra şehir merkezinde bulunan eski konakları kesinlikle görülmeli.

İliç

Erzincan’a 153 kilometre mesafede olan ilçe, bölgenin ilk yerleşim yeri olma özelliğini taşıyor. Çok sayıda höyük ve tarihi kalıntıya rastlanan kazılarda bulunan eserler Hititler’den Roma’lılara kadar uzanır.

Kemah

Şehre 52 kilometre mesafede bulunan bu ilçede görülmesi gereken yerler, Kemah kalesi, Gülabibey Çeşmesi, Gülabibey Hamamı, Melik Gazi ve Gözcü Baba Türbeleri.

Kemaliye

194 kilometre uzaklıkta bulunan ilçede Keban baraj gölü çevresinde çok sayıda mesire yerinin yanı sıra Endiçi kalesi, Roma mezarlığı gibi tarihi kalıntıları da görmek mümkün.

Otlukbeli

1473 yılında meşhur bir savaşa da tanık olan ilçe şehir merkezine 142 kilometre mesafede bulunuyor. Travertenleri ile de bilininen ilçede doğal maden suyu da çıkarılmakta.

Refahiye

71 kilometre uzaklıkta bulunan ilçede kayak tesislerinde kayak yapmak veya çevredeki köylerde çok sayıda bulunan tarihi eserlerleri incelemek mümkün.

Üzümlü

Merkeze 23 kilometre mesafede olan ilçe mesire alanları ile çok zengin olup, Akkoyunlu ve Hacı Nutullah camii gibi eserleri ile de zamanda bir yolculuk yaptırıyor.

Tercan

Erzincan’a 88 kilometre mesafede olan ilçede görülmesi gereken yerler, Mama Hatun Külliyesi, Kefrenci Tapınağı ve Pekeriç Kalesi