Title
1. Oda
2. Oda Odayı Sil
ODA EKLE
1. Oda
2. Oda Odayı Sil
ODA EKLE
1. Oda
2. Oda Odayı Sil
ODA EKLE
Giriş Tarihi Tarih Seçiniz
Çıkış Tarihi Tarih Seçiniz
Giriş tarihi seçiniz
Çıkış tarihi seçiniz
Tarihlerimden Emin Değilim
Oda ve Kişi Sayısı 1 Oda
Hemen Ara
Sonuçları Haritada Göster

İskenderun Otelleri

Fiyatları görmek için tarih seçiniz.
Sadece üyelere özel fiyatları kaçırmayın!
Tatil planınızda değişiklik mi oldu? İptal hakkınız güvende! İptal güvence paketini inceleyin.
38 tesisin 20 tanesini görüntülediniz

Türkiye’nin En Büyük İlçesi”

Hatay iline bağlı bir ilçe olan İskenderun, çok fazla göç aldığı için bu ünvana layık görülmüş. İskenderun, Amanos dağları ile Akdeniz arasında, yer alan şirinliği ve güzellikleriyle bilinmekte. İskenderun, coğrafi konumu nedeniyle tarihi İpekyolu’nu ve denizi birleştirdiği gibi doğa ve turizmi birleştirip bir arada sunması ile bilinen bilinir.

Tarihin eski dönemlerine dayanan geçmişinde en önemli zamanı, Büyük İskenderin şehri yeniden kurması noktasında başlar. MÖ 333 yılında Asya seferi düzenleyen Büyük İskenderin, o zamanın İran kralı olan 3. Darius’u yenilgiye uğratması sonrasında bir şehir kurmuş. Kurduğu şehir bugünkü İskenderun’un temellerinden birini oluşturmakta. Şehrin o dönemdeki ismi Alexandretta’ydı. Tarihin sonraki dönemlerinde çeşitli imparatorlukların eline geçmiş. İranlılar tarafından istila edilen şehirde İskenderun’daki kale yıkılmış, ama daha sonra şehir Abbasiler’in hakimiyetine girince bu kale yeniden inşa edilmiş.

Batı ile doğu ülkeleri arasında meydana gelen Ortaçağın Haçlı savaşları döneminde sürekli olan şehre hüküm edenlerin değişmesi, şehrin 16. yüzyıldan itibaren Osmanlı imparatorluğu hakimiyetine girmesi ile son bulmuş. Osmanlı hakimiyetinden sonra büyümeye ve gelişmeye başlayan şehir, coğrafi konumu itibariyle stratejik bir yer olmuş.

Yukarıda verilen kısa tarihi bilginin asıl amacı, günümüzde güney tarafında düz bir çizgi şeklinde olan İskenderun’un nasıl bir önem taşıdığını açıklayabilmek. İskenderun, Hatay iline bağlı bir ilçe yerleşim merkezi ve sahip olduğu özellikler nedeniyle Türkiye’nin en büyük ilçesi ünvanını taşıyor.

İskederun’da Akdeniz iklimi hakim. Yılın en sıcak dönemlerinde ortalama sıcaklık değerleri 32-34 derece arasında değişmekte. Aynı şekilde yıl içindeki hava sıcaklığının en düşük sıcaklığı 10-12 dereceleri arasında olmakta. Bölgeye en fazla kış aylarında yağış düşer.

İskenderun’da düzenlenen en önemli aktivite 5 Temmuz ve 9 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası İskenderun Turizm ve Kültür Festivali. Festival her yıl belediyenin ilgili komitesi tarafından yapılmakta. Ayrıca bu festival aynı zamanda İskenderun’un düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü olarak kutlanmakta. Gözcüler beldesinin yakınlarında yer alan ve içinde Meryem ana’nın yıkandığı iddia edilen Meryem Ana Havuzu bulunmakta. Bu havuz Hristyanlar tarafından kutsal kabul edilmekte. Bu nedenle her yıl 14 Ağustos tarihinde burada dini bir tören düzenlenir. Törenin ertesi günü Hristyanlar Meryem Ana Festivali düzenlerler.

İskenderun’a gidince kesinlikle yapmadan dönmeyin denilen aktiviteler arasında Hıdırbey Musa Ağacı’nın gölgesinde kahvaltı yapmak ya da en azından bir kahve içmek bulunmakta. Bu ağacı sıradan bir ağaç olmaktan çıkarıp bu kadar önemli yapan nedir diye düşünebilirsiniz. Dev boyutlu bir çınar ağacı olan Musa ağacının gövde çapı 7,50 metredir. Ağacın tahmini olarak 800 yıl ile 1000 yıl arasında bir yaşta olduğu söyleniyor. Ağacın Hz. Hızır ve Hz. Musa’nın Samandağ’da buluşmalarından sonra ortaya çıktığı söylenmekte.

İskenderun’a gidip bölgenin kültüründe yer edinmiş ürünleri satın almamak olmaz. Uzun Çarşı olarak adlandırılan yerde bölgeye özgü tüm zenginlikleri bir arada bulabilirsiniz. Çarşının tarihi şehrin tarihi kadar eskilere dayanmakta. Çarşıda el işçiliği ürünlerden yemek ve giyim çeşitlerine ulaşmak mümkün. Çarşıdan nar ekşisi, taze kekik (zahter), tuzlu yoğurt almanız önerilen ürünlerden.